“İlk iyi” bir kadındı, bir anne...
Sütünü zavallı bir maymun yavrusuna da helal eden bir anne.
İlk kötü de bir kadın... iki çocuk doğurmuş bir kadın, ama anne değil!
Hatta...insan bile değil. Asla !
Nasıl pişman anasını çağırdığına...
Nasıl pişman anasıyla gittiğine...
Nasıl pişman...
Anasını özler elbette...
Anasına sarılmak ister... koklamak, koklanmak...,
Sıcacık nefesini anasının, yanağında duymak ister.
Belki girip koynunda, sıcağında uyumak ister.
Hele uzaktaysa anası, hele anasını görmek yasaksa bi de.
Anasına kızamıyor bile,
Nasıl, nasıl yaptın bana bunu, nasıl izin verdin o adama.... diyemiyor.
Şimdi hekimler iki çeşit antidepresan yazmışlar reçetesine, vermişler eline.
Ah çocuk...
Sen çocuksun daha,
Kötü, sen değilsin çocuk.
Eksik, hasta, sakat... sen değilsin.
Pislik sende değil. Asla !
Yazıklar olsun bize.
O çocuk ağlıyor... ben ağlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder